Herşey evde sütün bitmesiyle başladı. Markete gitmek için giyinmemiz gerekti. 1 yaş doğum günü kıyafetiyle başladı giyinme faslımız. Sonra öğrendim ki amacı en fazla "dönen" eteği bulmakmış, sebebi sonra geldi:
"Anne, Kerem'e göstermek istiyorum"
Kerem, karşı komşumuz, 6 yaşında. Bizimki 3! 1 hafta içinde önce "kendi evine çıkma" fikri, sonra bu karşı komşunun oğluna eteğini göstermek istemesi filan neler oluyor yahu!
Sonra devam etti : Yeni bir şey giymek istiyormuş. Herşeyi eskiymiş.
Diye diye gerçekten tam 1 saat sürdü giyinmesi. Ne o, markete gidicez.
Evet oldu, bizde de başladı giyinme(me) krizleri. Zaten kendi seçiyordu ne giyeceğini epeydir, rüküş müküş karışmıyordum, hele o siyah ayakkabıları almaz olaydım, herşeyi altına onlar. Ona da tamam. Kişiliği gelişecekmiş, kendine güveni oluşuyormuş, peki tamam. Ama bir de şimdi kıyafet beğenmeme faslı başladı. Meğer neymiş, ne giyerse giysin hiç giyinmemesinden iyiymiş.
Sonradan gelen itiraf :
1 saatin yarım saatine, camdan içeri usulca misafirimiz olan harika bir öğleden sonrası güneşinde, elinde makine kızının peşinde dolanan anne sebep olmuş olabilir. :)
Herkese güzel ilham dolu haftalar!