Cumartesi, Haziran 30, 2012

La Fura Dels Baus

Fotoğraflar
La Fura Dels Baus 'un
İKSV 40.yılı için Haliç tersanesinde gerçekleştirdikleri gösterilerinden.

Herkese güzel bir cumartesi gecesi ve haftasonu diliyorum...

Cuma, Haziran 29, 2012

Haydi yüzmeye

Deniz havuz işleri biraz sıkıntılı bizde
O sebeple hızır gibi yetişti derdimize bu harika simit
SwimTrainer
Baya bildiğiniz elbise gibi giyiliyor
Ve vücudunu oyle bir sarıyor ki
Bizimkinin içinde gıkı çıkmıyor
Hatta 1 dakika önce suya girmeyen velet
Dayadı çenesini simite
1 dakika sonra suda ayakalarını bile çırpmaya başladı
Bir arkadaşım daha ne kadar memnun kaldıklarını anlatıyordu

Arkadaşlarımızın "haşema giydirmişşsiniz bildiğin çocuğa!" diye dalga geçtikleri
Yüzme kıyafeti ise
 Ultraviyole koruma sağlayan şapka ve giysi Sun Emporium'dan
Alya her tarafını elleyip
O elleri de bir güzel ağzına götürdüğü için
Krem sürme konusunda minimumda davranıyoruz
Sadece yüzüne
Direk güneş saetlerinde çıkmasak bile 9 güneşi bile kavuruyor artık
Cildi de azıcık güneşte bile kızardığı için kıyafetler biçilmiş kaftan oldu bizim için,
Her ikisi de şiddetle önerilir :)

Perşembe, Haziran 28, 2012

Chatuchak Weekend Market

Bu ne geziymiş kardeşim
Anlat anlat bitmiyor :)
Çok özeldi, güzeldi sanırım ondan :)
Paylaştıkça da artıyor güzellikler...
Sondan bir önceki yazı Chatuchak'la ilgili
Haftasonları açılıyor
Tayland'ın en büyük açık hava pazarı
Istanbul'un meşhur Salı pazarı gibi
Ne ararsanız var
Kıyafet
Mobilya
Çanta
Biblo
Resim
Ayakkabı
Iphone kabı
...
El yapımı çoğu şey
Ve çok ucuz
Çok kaliteli değil, genelde
Ama kaliteli olanı da var, öyle ki evlilik arifesindeki bir arkadaşımız
Mobilyalarını buradan beğendi almak istedi, ulaşım tek problemdi
Tayland'ın geri kalanında gezerken de hep buradan eşyaları görüyorsunuz hediyelik niyetine,
Üstüne fiyat binmiş bir şekilde tabi.
Aralarında çok özel şeyler / dükkanlar var
Özellikle sanat bölümüne bayıldım ben
Her biri sanatçı elinden çıkma
Pazarın geri kalanı biraz curcuna
Ama sanat kısmının ortamı harika, salaş, bohem...
Zaten çok kalabalık da değil, tahmin edersiniz

Salı, Haziran 26, 2012

Koh Samui


Kendinizi lunaparkta hissettiren rengarenk yolcu arabaları ve uçakları ile
Açık havada ulaşılan "Gate"'lere eşlik eden lotus çiçekleri ile 
Dünyanın en sevimli havalimanı Samui Airport ile başlamak lazım
Adalarıyla ünlü Tayland'ın
Koh Samui-Samui Ada'sını anlatmaya


Tayland'a gider gitmez orada yaşayan arkadaşlarımızın dilinde Adalar dolanmaya başladı
Oraya kadar gidip bir ada görmeden dönülmezmiş
Tamam dedik çelindi aklımız, peki hangisi?
En popüleri Phuket bu adalardan
Phuket'te kalırken Pipi adalarına yolculuk yapmak şnorkel için idealmiş
Ama fazla popüler ve dolayısıyla ticari olduğu söyleniyor
Bizim aradığımız daha kendine has, bozulmamış, dokunulmamışı
Bebekli olarak imkanlarımız kısıtlı tabi
En beğenilen ada olan Koh Thao'ya gidiş 1 saatlik uçuştan sonra 40 dakika shuttle, sonrasında 1 saatlik ferry
Biraz meşakkatli anlayacağınız, en azında bebekle yapılacak şey değil
Koh Samui'de kalmaya karar verip hatta havaalanına en yakın oteli seçtik, çok temiz oldu :)

Tayland genel olarak aşırı ucuz bir ülke
Ama tersine Koh Samui Bangkok'tan sonra aşırı pahalı
Misal Bangkok'ta uçaktan 1 saat mesafedeki yere 250 baht yani bölün 20ye 12,5 liraya giderken
Ada'da havalimanından 6 dakikalık mesafedeki yere 400 baht yani 20 lira verirken içiniz gidiyor.
Alternatif motor kiralanabiliyor çok ucuza ama o da bebekle mümkün değil
Mecbur ulaşım ayarlayan bir otel seçiyorsunuz :)

Sabah 8de denizdeydik, yanlız bir süpriz bekliyordu bizi
Banyoyu çok seven kızımız denize ve kuma ayağını sokmayı bırakın avazı çıktığı kadar ağlıyordu
Adaya gelirken bunu hesaba katmamıştık
Adada malum yapacak da başka bir şey yok!
Bir iki denemeden sonra vazgeçtik
Sabahın 8inde henüz kumlar sıcak bile değildi
Deniz deseniz zaten ılık
Anlayamadık

Havuzu denedik sonra, sevdi
Iyice anlayamadık
Sonra çözmek üzere bu sorunu park ettik
Fazla da kurcalamadan.
Uykusu
Yemeği
Odaya geri dönüşü
 Kaka temizleme operasyonu
Tekrar çanta hazırlama
Resepsiyonda ertesi günü planlama
derken öğleden sonrayı ettik
Chaweng şehir merkezine yollandık

Şehir merkezi 2 senedir tatil deniz güneş yüzü görmemiş ailemize çok iyi geldi
Anne-baba birlikte denize girebilirken harika bir kumsalda
Alyacık da arabasının içinde gözlerini açtı açtı yumdu, açtı açtı yumdu
Normalde bir kere açılır o gözler, ve kapanmaz bir daha!

Yanlış anlaşılmasın, aşağıdaki karede uyuyor bizimki, düzenini alt üst ettik yavrucağın :)




Otellerde genelde güzel bir kumsal yok, ya çakıl ya kayalık olduğu gibi
O sebeple "speed boat" ile uzaktaki güzel kumsallara ve diğer adalara turlar düzenleniyor
Biz en sağlamından Angthong National Park turuna katılmaya karar verdik
Kulağa "safe" geliyordu, ulusal park ne olacak heralde ağaçlar börtü böcektir değil mi!
Değilmiş!
Meğerse minik minik birbirine yakın bir sürü Ada'ya bu isim verilmiş!
Sürekli tekneyle minik aralar verilerek yolculuk yapılıyor.
Tekneyle derken speed boat tabi ki!
Ertesi sabah 7de speed boat'a bindiğimizde
Evren de ben de sonradan birbirimize itiraf ettiğimiz üzere aynı şeyi geçirmişiz içimizden:
"Ne zorumuz vardı, sanırım hata yaptık, geri dönebilir miyiz, imdaaaaat! :)"
Bildiğiniz dövüyo speed boat, neyse ki üstü kapalı 20 kişilik ama öyle bir dövüyor ki
Alya düşecek kucağımdan diye korktum yol boyu
Neyse ki, her nasılsa bizimki anne kalkanının üzerinde uyudu varana dek
Ilk durakta snorkelimizi yaptık sırayla birimiz teknede kalarak dönüşümlü
Sonrası ve dönüş ise daha az sancılıydı, adada olmanın keyfini çıkarabildik :)

Ve güzel Samui adasına sevimli havaalanında veda ettik...

Pazartesi, Haziran 25, 2012

Büyükannem...

Insan ne zaman ölür?
Toprağın altına girdiğinde mi?
Yakınlarını tanıyamaz hale geldiğinde mi?
Yoksa yatalak olduğunda
Konuşamadığı, gülemediği, yiyemediğinde mi?

"Bana veriverin onu" demişti Afyon ağzıyla "kucağıma koyuverin"
Alya'yı ilk götürdüğümüzde O'na
Doğuma gelememişti
Artık evinden dışarı çıkamıyordu
Ama iyi günlerindeydi, yatak odasından salona yürüyüp o baş köşedeki koltuğuna oturabiliyordu
Öyle herkesi oturtmazdı orada
Onun köşesiydi orası
"Hadi geç oraya otur" dedi mi kendini önemli hissederdi insan...
Öylesine otoriter, baskın bir karakterdi
Cumhuriyet döneminin güçlü kadınlarından

"Hepiniz benimsiniz" derdi çocuklarını, torunlarını ve torunlarının torunlarını gördükçe
Kollarını açar, koltukaltına doğru işaret ederken
Odada başka birine konuşuyormuş gibi
Tekrarlardı üst üste
"Bunların hepsi benim"

Yüzümde bir tebessümle hatırlıyorum onu şimdi
Son zamanlarında artık iyice tanıyamazken beni
Kendi kızına anne, oğluna abi demeye başladığı günlerde
Dondurmacının karısı olmuştum ben.
Dokunmasın diye almıyorlardı dondurma
Evren elinde dondurmayla gelince çok sevinmişti büyükannem
Bu kim diye sorduklarında
Nazlı, Ratibe'nin kızı dediysek de tanıyamamıştı
Dondurması bitmek üzereydi
Evren atladı "benim karım"
Öyle kaldı adım ondan sonra
"dondurmacının karısı"

Zaten çoktan Cennetlikti büyükannem
Torununun torununu gören Cennetlik derler ya
Alya son torununun torunu oldu gördüğü
Şimdi artık gerçekten çekemeyeceğiz böyle bir fotoğraf
Hep anlatacağım seni ona
Toprağın bol olsun, huzur içinde yat Büyükannem

Cuma, Haziran 22, 2012

Tapınaklar Şehri Bangkok






Bangkok'a gelip de 1 gününüzü tapınaklarda geçirmeden olmaz.
Daha önce başka şehirlerde gördüyseniz bile benzer tapınaklardan "Grand Palace" dedikleri saray kadar büyüğünü görmemişsinizdir
Sağınız solunuz önünüz arkanız altın sarısı rengarenk binalarla çevrili
Baştan sona çok etkileyici
Grand Palace'ın hemen yanında 2 büyük tapınak daha var gezilecek : Wat Arun ve Wat Pho
Bangkok'un en eski ve en büyük tapınağı Wat Pho'da "reclining buddha" Buddha figürü var, boylu boyunca yatıyor
Bir görüp, çevresinde tavaf edip çıkıyorsunuz
Sıcağın ortasında gezmenize rağmen kollar kapalı, bacaklar kapalı
Gözünüzü ayırmadan izliyorsunuz metrelerce yükseklikte ışıldayan ve çınlayan tapınakları
Şehre ilk geldiğinizde ilk göze çarpan şeylerden biri oluyor tapınaklar
ve ilk görüş çok etkileyici
Yanlız itiraf ediyorum o 1 günlük gezinizden sonra başka da görmesem olur diyorsunuz :)

Yazın şemsiye taşıyan Asyalı kadınları pek sevimli bulmakla birlikte azıcık güneşten ne zarar gelir derdim hep
Hayatımda boyunca fotoğraflarda gördüğünüz otantik şemsiye kadar hem anlamlı hem güzel bir şemsiye taşımamıştım
Bebek için de güneşten kaçmanın tek yolu oldu, güneş tam tepede ve cayır cayır olduğundan
Gezimizin ayrıca en eğlenceli elemanı oldu kendisi ilerleyen zamanda da

Bangkok'a geldiğimizi ilk söylediğimde ablamın verdiği tepki
"Alya ne yiyecek orada?"
Evde kalmamızın verdiği rahatlıkla her sabah yumurta yedi yavrucak
Geri kalan günü ise muz ve meme ile geçirdik, tapınakların içinde, dışında, ortasında :)
Böylelikle kimsenin giremeyeği yerlere girme iznimiz oldu Alya ve benim, çok anlayışlılar bu konuda, bebekli gezmenin ayrıcalıklarından :)
Bebek ile en rahat emzirme döneminde geziliyor
Tecrübe etmiş olduk!
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...