Çarşamba, Kasım 28, 2012

1. yaş partisi


1. yaş doğum günleri son zamanlardaki favorim! Bir curcuna bir koşturmaca içinde geçiyor olsa da biraraya gelmek için enerjisi bundan daha yüksek bir ortam bilmiyorum, sadece süslemeler bile insanı mutlu etmeye yetiyor.

Benim liseden biricik arkadaşım Susu, sadece 5 haftalıkken müjdesini benim doğurduğum gün hastanede kulağıma fısıldayan oğlu Yiğit için harika 1. yaş doğum günü kutlaması yaptı evinde.
 Tüm detaylarıyla çok uğraşmış, parti hazırlıklarında olanlar/olacaklar için ilham vermesi dileğiyle öğrendim;
cupcake ve yiyecekler üzerindeki süsleme yazıları pembe butikten
helyumla yükselmiş balonlar ise parti sepetinden.

Bu da pek tatlı, çok güleç, yakışıklı ve doğum gününe 1 hafta kala yürümeye başlayan doğum günü çocuğu:

Partideki bir diğer yakışıklı, ve bu yakışıklının çok becerikli annesinin yapmış olduğu keçeden kapı süsü:


Bu da bizim baloncu kız:

Salı, Kasım 27, 2012

Kitap Fuarındaydık


Bu sene de çok güzel bir ortamdı yanlız çok kalabalıktı. Bu kadar yoğun bir şekilde memleketimden kitap meraklısı insan manzaraları görmek elbette çok sevindiriciydi ancak her an ayaklar altında kaybolmaya meyilli Alya ile 4 saat geçirdikten sonra eve dönebileceğimden süphe duymaya başlamıştım. Orada burada oturan insanlar grubuna dahil olduk ara ara--yerler bu sebeple halı kaplı olmalı!

Montessori usulü çocuklar için alçak yapılan standlar, onlar için koyulan mini sandalyeler pek faydalı ve amaçlandığı gibi ilgi çekiyordu. Bizimki de parkta gazetesini okuyan dedeler gibi büyük bir ciddiyetle ve orada bunun için bulunduğunu biliyormuşçasına kitapları inceledi. Bir an "anne bu kitabı beğendim, alabilir miyiz" diyecek zannettim.

En sevdiğimiz çocuk kitapları yazarları Ayla Çınaroğlu, Nilay Yılmaz, Mavisel Yener, ve Çiğdem Gündeş'i birarada görme şansı yakaladık, hemen değerlendirdik; onlarla koklaşma, kaynaşma, keşfetme seanslarının keyfine diyecek yoktu.

Fuarın en renkli standı Uçanbalık'ta anılarımızı tazeledikten sonra 3 saatlik! dönüş yolculuğumuza başladık!

Bir sonraki seneye görüşmek üzere fuar...

Pazartesi, Kasım 26, 2012

Yağ yağ yağmur

Zannettim ki surat asacak, vızıldayacak, suratını gömecek üzerime, ya da ağlayacak. İlk kez yağmur damlaları değiyor yüzüne, öyle kuvvetli değil, ahmak ıstalandan biraz daha fazla. Önce bi şaşırdı ama sonra öyle kahkahalar attı ki inanamadım. O güldü, ben güldüm, o güldü, ben daha çok güldüm. Geçen hafta yağmura salmak lazım çocukları arada dediğim geldi aklıma, sanırım bu minik sık sık ıslanacak!

Güzel bir haftaya neşeli bir başlangıç olsun dedim, herkese mutlu bir hafta dilerim...

Cuma, Kasım 23, 2012

Yeni vs Eski


Ben küçükken bana yeni bir şey alındığını hatırlamam, hep ablamın küçüklerini giyerdim. Benimle de kalmaz, benden sonra bir de kuzenlerime giderdi tüm kıyafetler, hatta aileye ilk defa bir oğlan bebek geldiğinde dahi gelenek devam etmişti. Bu durumun da özel bir yanı vardı sanki.

Şimdiyse hem daha kolay ulaşılıyor, hem her bütçeye uygun şeyler bulunuyor, hem de başka bahane saymama gerek olmadan sadece almak istiyoruz diye :) bir sürü şey alıyoruz. Alıyoruz almasına da küçülenler ne oluyor? Ben bir kısmını, özellikle duygusal bağ! kurduklarımı böyle şekil 1-a daki yağmurluk gibi kollar küçük gelse de giydirmeye devam ediyorum. Ama gerçekten küçülenleri ilk aylarda saklıyordum, baktım 1,5 sene oldu ve artık dolaplardan taşıyor. Arkadaşlarınıza verseniz artık eski gelenek saygısızlık gibi geliyor bir yandan, hem eskimiş ya da çoğunlukla lekelenmiş de olabiliyor.

 Merak ediyorum siz ne yapıyorsunuz küçülenleri?
İhtiyacı olanları bulmak en güzeli aslında. Var mı bildiğiniz ihtiyacı olanlar, düzenli olarak verebileceğimiz, faydasını görecek minişler? 

11.24.2012 ekleme: İlk yorumda sevgili Selcen bir liste adresler yazmış, ihtiyacı olanlar, adres arayanlar mutlaka bir göz atın derim. Çok teşekkürler Selcen.

Perşembe, Kasım 22, 2012

En son ne zamandı?

Bu sabah yağmur var İstanbul'da.
Nerden bulmuştum bu illustrasyonu kim yapmıştı maalesef hatırlayamıyorum, not da almamışım ama çok ısınmıştı içim birden, çok sevmiştim.
Şimdi her yağmur yağdığında aklıma geliyor.
Çocuklara has bir naiflik hissi veriyor bana, yağmurun kendi gibi, yağmurda ıslanmak gibi.

En son ne zamandı hatırlıyor musunuz yağmurda ıslandığınız.
Şemsiyesiz olup da çıplak teninize yağmurun değdiği, eğer izin verdiyseniz.

Ben en son ilkokul 5'teydim--ne kadar uzun zaman önceymiş! çok iyi hatırlıyorum, dersten çıkmıştık, 5 kişiydik ama sadece 3ümüz yağmurda bir yandan koşuyor diğer yandan bağırıyorduk, şıpır şıpır su akarken her yanımızdan çok mutluyduk.
Sonrasını, eve gidişimi, annemin tepkisini hiç hatırlamıyorum--demek ki büyük bir tepki almamışım--
Tek hatırladığım yağmurun altındayken hissettiğim mutluluk.
Bazen bunu hatırlamakta fayda var, ki ben de kendi çocuğuma hasta bile olacak olsa böyle şeyler yaşamasına izin vermeliyim, arada bir de olsa.
Günün sonunda akılda kalanlar sadece bu "an" lar oluyor.

Salı, Kasım 20, 2012

Masallardan bir ev



Bir ev düşünün; geceleri 1000 yıldızlı gökyüzü tepenizde beliriyor masmavi, gündüzleri ise kırlarda binbir çiçek arasında hissediyorsunuz kendinizi; rengarenk her bir odanın kapısı ayrı bir dünya ayrı bir ruh hali vaad ediyor, odanın kapısından girer girmez kendinizi bir masal dünyasında hissediyorsunuz, her bir oda ayrı bir masala açılıyor sanki. Tabi ki bu masalsı ev, masal perimiz annemin(kayınvaldemin) yeni evi. Renkler demişken, renklerin uyumundan ilham almak demişken annemin bu kadar güzel ve renkli evinden bahsetmemek olmaz--Fotoğrafları annemin taşındığı gün çektik, Alya evi test etti onayladı, dolaplar sağlam, ışıklar yanıyor, perdeler harika!--

Bazılarınız tanıyor mutlaka annemi, Aytül Akal, çocuk kitapları yazıyor. Renklerin uyumu yetenek gerektiriyor dedim ya palet yazımda bir önceki, bu konuda tanıdığım en yetenekli ve en cesaretli insan annem. Kafanızda uyduramayacağınız renklerin öyle tonlarını buluyor ve bir araya getiriyor ki bakakalıyorsunuz. Evinin renkleri ruhunun yansımaları, kıyafetleri gibi, dışına yansıyor içinin renkleri--ojelerine dikkat ettiniz mi!?

Buarada bu hafta başlayan kitap fuarında her gün annem kitaplarını imzalıyor Tudem(düzeltme:Uçanbalık) standında, ne kadar renkliymiş bakalım diye merak edenler için :) Biz de cumartesi gidicez, gelenlerle görüşebiliriz, ama anneme söylemeyin olur mu, ona süpriz yapıcaz. :)

Pazartesi, Kasım 19, 2012

Konumuz Renkler

Bu hafta konumuz renkler!--bir öğretmen edasıyla giriştim konuya, üniversite günlerimde öğretmenlik yaptığımı söylemiş miydim--
Hani müzik konusunda yetenekli insanlar için kulağı var denir ya bence renkler ve renklerin birbiriyle uyumunu görebilmek de bir yetenek işi, bunun için de gören göz gerek, herkesin harcı değil. Bu konuda şuana kadar gördüğüm en ilham verici insanlardan/bloglardan biri ile tanıştırmak istiyorum sizi. Renkleri tutkusu olarak tanımlayan Jessica doğadan esinlenen paletler yaratmış, paletler ayrı etkileyici ama doğada görmek bu renk çeşitliliğini/uyumunu ayrıca çok etkileyici. Dekorasyondan kıyafete kadar ilham alınabilecek palet uyumunu göreceksiniz Design-seeds adresinde. Buraya bir iki tane ekledim, ben kendimi seyretmekten alamadım:





Daha fazlası için göz atmak isterseniz:
http://design-seeds.com/


Renkli bir hafta diliyorum herkese.


Cuma, Kasım 16, 2012

Baş ucu kitapları

Ailemizde bir kitap perimiz var. Baştan işi sıkı tutup tüm kitaplarının birer kopyasını aldık evimize ve kitaplığa koyduk. Alya büyüdükçe ve kitapların yerlerini keşfettikçe kitaplar ortalığa dökülmeye başladı, zamanla aldığımız tüm diğer eğlenceli kitaplarla birlikte Alya'nin kitaplığı neredeyse bizimki kadar olmuştu. Derken okuduklarım sonucu bir minimal yaşama geçtik, minimum sayıda oyuncak minimum sayıda kitap. Zaten bu sonuca yönlendiren de asıl beni Alya oldu, hep aynı kitaplara aynı oyuncaklara gidiyordu eli, diğerlerini görmüyordu bile, ortadan kaldırınca da hiç aramadı bir daha.

Geceleri yatmadan önce okumak için hep aynı! sırayla aynı kitapları istemeye başladı, biz de ona minik bir kitaplık yaptık. Çok seçici oluyor çocuklar ve ne istediklerini çok iyi biliyorlar. Bizim yatmadan önce okuduğumuz, ama hep aynı sırayla, hatta bazen çok uykusu gelse bile "aa bunu unuttuk okumayı" diye mutlaka sayfa atlayarak da olsa baktığımız kitap listemiz şöyle:

1.Bip biip
2.Taşıtlar
3.Açıl bahçe açıl
4.Flalingo

Siz hangi kitapları okuyorsunuz? Çocuğunuzun yanından ayırmadığı onu okumadan uyumadığı bir kitap var mı?

Perşembe, Kasım 15, 2012

Kızılderili Çadırı

 size de olur mu, bir şey dikkatinizi çeker, üzerinde düşünmeye başlarsınız, bir bakarsınız her taraftan karşınıza çıkar olmuş ilginç bir şekilde.

yanda görmüş olduğunuz "kızılderili çadırı" da öyle oldu benim için. bir bebek odasında ilk gördüğümde çok beğendim, pinterestte gezdikçe sürekli karşıma çıkmaya başladı, tam şimdi ilk defa oda yapıyorken alya'ya, böyle bir şey yapsak ne harika olur, acaba yapabilir miyiz, nasıl yapılır ki diye düşünürken yeni takibe başladığım çok tatlı blogcu "Cup of Jo" dyi olarak nasıl yapıldığını anlatan bir yazı yazmış, inanamadım!

ben de küçükken bayılırdımm battaniyeleri sandalyelerin üzerine örtüp de kendime ev yapmaya, evcilik oynamaya altında. bunları gördükçe bile heyecanlanıyorum, çok tatlı değiller mi!?! acaba yapabilir miyiz!?!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...