Pazartesi, Mart 02, 2015

Kütüphanedeki Aslan








Bu cumartesi çocukların müzelerin hakkını verme yaşını keşfettim, 4 yaş civarıymış. Alya çok küçükken de hep götürdüm (Bkz. Bienal, 4Kadın, 1Adam ve1Bebek ) ordan oraya koşturan bir bebekken şimdi her bir resmin önünde durup resimlerin isimlerine bakıp türlü yorumlarla müze ziyaretini daha da güzelleştirdi, denemelisiniz.

İstanbul Modern müzesi İstanbul'da en sevdiğim mekan. Ancak alt katında bir de kütüphane var ki ilk defa girdim Alya ile. Kitaplar seçtik, okuduk, yerlerine koyduk, kurallara hep uyduk, ve bir de karakter seçimleri yaptık, son günlerde okuduğumuz bir kitaptan etkilenerek: Kütüphanedeki Aslan

Bir Dolap Kitap'in Yıldıray'ı şu şekilde özetlemiş kitabı, benim de ilk okuduğumda gözlerim doldu:

"İyi Cüceler’deki bir raftan aldığımdan beri tekrar tekrar okuyorum bu öyküyü. İnsanın içini sıcacık yapıyor… Okurken bazen coşuyorum, handiyse “Kalk Hanım, kütüphaneye gidiyoruz,” diyeceğim geliyor Banu’ya."

Kitapta 2 karakter var, Bay Vızvız ile Bayan Tatlıhava. Biz onları İstanbul Modern'in Kütüphanesin'de de gördük. Hatta Bayan Tatlıhava bize çıkarken "Hoşçakalın" bile dedi. Alya'nın gözleri açıldı:

"Anne, Bayan Tatlıhava'nın bize böyle bir şey diyeceğini hiç bilmiyorduk, değil mi? Tüm kurallara uyduk, kitapları aldığımız yere koyduk, ondan herhalde, değil mi" dedi,

ve bunu bir iki kez daha tekrar etti. Benim için de bir ilk oldu, çevremdeki insanlara karakter giydirdim, onlarla ilgili tahminler yaptım, konuşturdum. Bu durumdan aldığım keyfi anlatmaya kelimeler yetmez sanırım.

3 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...