Küçükken benim bir peçete koleksiyonum vardı.
Renk renk, desen desen peçeteler
Hepsinden birer adet.
O günlerde bu kadar çok çeşit bulunmazdı kolay kolay.
Misafirliğe gittiğimizde değişik bir peçete görürsem gözüm parlardı
Sanki değerli bir taş görmüşüm gibi,
O peçeteyi kullanmaz, koleksiyonuma koyardım.
Bir süre sonra annem ve annanem de benim için peçete toplamaya başlamıştı hatta
Arada açar teker teker bakar, özenle geri koyardım kutusuna.
Universiteye kadar.
Şimdi yeni başlayan bir merakım var
Minik (vintage) tabaklar
Eskicilerde mevcut,
Soyları tükenmiş
ilk kez Thassos'un köyünde bir eskicide çok beğenmiştim bir tabak
60Euro
Minicik bir tabak
Adam demişti ki
"-Ama bu Rosenbahl"
Neyse o, kimse o Rosenbahl
Kıyamadım o zaman.
Kıyamadım o zaman.
Kaldı aklım.
Sonra başladım dolanmaya
Çukurcuma'da.
Gözlerim yine başladı parlamaya
Birilerinin istemeyip attığı minik pek kibar tabakları gördükçe
Hacımemiş'te buldum bu tabakları da, Çeşme'de
Ve başladı koleksiyonum.
Not:Baykuş'lu tabak sadece Bozcaada'dan, ve pek vintage sayılmaz ama idare edecek kadar güzel.
Vintage günler dilerim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder