Salı, Aralık 18, 2012

Sakin Ev



Günaydın herkese, güzel bir salı ve kısa bir hafta olsun.

Ufak çaplı bahçe/tarım uğraşları, bolca ekim/dikim, bolca topraklanma vardı bizim evde bu haftasonu. E piyasa şartları belli, fiyatlar uçuk, bizim evde 2 tane salatalık canavarı var, onlara salatalık yetiştiremiyoruz, en iyisi kendi salatalığımızı kendimiz yetiştirelim dedik :) Tabi salatlık yetiştiriyorken yanında domates, biber, ve uzun latin isimli ama aslında bildiğimiz bir kaç çeşit çiçek de ektik. Becerebilecek miyiz bakalım :)

Dört duvar evin içinde hiçbir oyuncak Alya'ya bir kediyi kovalarkenki ya da yağmur yüzüne değdiği andaki heyecanı yaşat(a)mıyor. Bence insanın özünde de doğaya aidiyet var, sadece büyüdükçe uzaklaşıyoruz. Şimdi Alya ile tekrar yakalamaya çalışıyorum o ritmi.

Citta slow (sakin şehir) nedir hiç duydunuz mu? Topraklanmak, doğa ile içiçe olmak bana hep İzmir'de yolumuzu kaybettiğimiz bir an kocaman gözleriyle bize yolu tarif eden salyangoz levhasıyla keşfettiğimiz citta slow (sakin şehir) kavramını çağrıştırıyor.

Ülkemizin ilk defa Seferihisar şehriyle tanıştığı sakin şehir konsepti, tüketime dayalı günümüzün hızlı yaşantısına bir tepki olarak slow food hareketiyle birlikte doğan yavaş ve kaliteli bir yaşamın özlemine dayaniyor.

Sakin şehirler ile ilgili daha fazlasını öğrenmek isteyenler için Seferihisar belediyesi burada çok güzel anlatmış, bir tık lütfen. Kasım ayında Mandalina Şenliği düzenlenmiş mesela, bu kadar tatlı bir şenlik/etkinlik duymamıştım, bayıldım, keşke yakın olsaydık.

17 yorum:

  1. Taraklı da slow city oldu. Hem de Istanbul'a 2-3 saat mesafede. :) Gitmek isterseniz annemlerden insider bilgi alabiliriz, hangi otel iyi hangisi kötü diye. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gul bırak Anadolu yakasını da Avrupayı da Taraklı'da bulusalım :)

      Sil
  2. ohh toprakla oynamak gibisi var mı.bizde bugün Asya ile çiçeklerin saksılarını değiştirdik.büyüyünce afiyetle yiyin salatalıkları.
    sakin şehir için ahh keşke öyle biryerlerde yaşayabilsek.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kesinlikle çok güzel çocukla birlikte yapmak bu tür aktiviteler. Ben şuana kadar hiç çiçek yetiştiremedim, annanem çok güzel canlı saksı çiçekleri yapıp bana verir be de haftasına çürür solardı, şimdi o yüzden çok emin değilim çıkacak mı o salatalıklar :)

      Sil
  3. maşallah Alya'ya...ben vizeliyim kırklareli vize de slow city oldu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaşasınn! Bilmiyordum, slow city'ler yaygınlaşıyor demeki ne kadar gzel bir haber :)

      Sil
  4. Toprakla oynamanın, yağmurda ıslanmanın tadını hiç bir oyuncak veremz zaten, ne güzel Alyacım da farketmiş bunu, maşallah ona:) Bu arada ben biraz geri kalmışım sanırım, sayende slow city diye bir kavram öğrendim, teşekkür ettim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle :) Biraz okursan çok etkileneceksin eminim bu slow city kavramından :)

      Sil
  5. Ne güzel. Bizde yazbaşı domates ve çilek ektik. Toplam hasılatımız 2 çilek ve 3 adet domatesten ibaretti ama onları yerken Durunun yüzü okadar tatlıydı ki hayatında ilk kez domates yiyordu sanki:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çook tatlııı, tabi ya çilek de harika olur, valla muhtemelen Alya'yı bırak ben de ilk defa yiyormuş gibi olurum yetiştirebilirsek :)

      Sil
  6. Nazlıcım bende hiç çiçek besleyip büyütemem.Canım annem çok güzel bakardı..Umarım çok lezzeli salataları olur, Alya da afiyetle yer..Bu slow city kavramını bende yeni duydum ama zaten Çanakkalede öyle yaşıyoruz biz:)) Burası da olsa çok güzel olur..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Di mi, genelde anneler ananeler çok güzel yetiştirir, gerçi biz de şimdi anne olduğumuza göre üzerimde bir baskı hissediyorum :) Haklısın Çanakkale de eminim çok güzeldir, çok doğal sebze meyveye ulaşıyorsunuzdur, Istanbul'da maalesef pek emin olamıyorsun organik bile dense gerçekten organik mi değil mi:(

      Sil
  7. Süpersinizzz, doğayı evinize getirmişsiniz,
    Slow city KAVRAMI var bir süredir , inşallah içide dolar...
    Kavramları pek severiz ama uygulama da sınıfta kalırız genelde...
    Neyse size alkışşşşşşşş
    Alya zevk aldı, eğlendi ise (ki hiç kuşkusuz),hele bir de can suyu'nun ne olduğunu öğrendiyse mesela bu uygulama .... işte daha ötesi yok aslında

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynenn öyle, biz ona gidemiyorsak, onu bize getirelim dedik :)
      Haklısın kavramların içi boş kalabiliyor bazen ama sen gördün mü hiç Seferihisar'ı? Bu konuda hassas ve çevre bilinci çok gelişmiş bir grup insan var, çok güzel etkinliklerle bu kavramı gerçek kılmak için uğraşıyorlar biliyorum.

      Sil
  8. Ya ben de tambi bitki katiliyim.
    Kaktüs kurutup öldürmüşlüğüm bile var.
    Hatta sanal bitkim bile öldü :(
    Yalnız anneliğimi sorguladım şuan.
    Sanal bir bitkiye bile bakamazken bir çocuğa nasıl bakıyorum acaba?
    İçgüdüsel olarak heralde.
    Tekrar denesem mi acaba canım çekti :)
    Siz çiçekleri balkona mı koydunuz? Nasıl yaptınız?
    Alya gidip gidip parmaklamıyor mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) al benden de o kadar!Ama hep de çok özenirim çiçek yetiştirmeye :) Şİmdi bu denememizde de bir kısmını balkona koyduk, ama bir kısmı için karanlık bir ortam gerekiyordu ilk balta onlar içerde minik ama Alya'nın ulaşamayacağı yükseklikte bir masaya koyduk, birlikte su veriyoruz, o sırada indiriyorum saksıyı sonra tekrar yukarı kalkıyor :) so far so good :) Aliş azıcık daha büyüsün, onunla birlikte yaparsınız :)

      Sil
    2. Ayrıca söylemek istedim, tabi ki çocukla çiçeği karşılaştırmayalım, ben de evde kalırım:)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...