Çarşamba, Kasım 20, 2013

Nardis Jazz Bar ve annelik çelişkileri üzerine


Tam 1 sene önce bugün yazmışım, artık Alya'nın da çok yakın arkadaşı olan Ceyda'nın kendi doğum gününde Nardiss'de şarkı söylemek için bizi çağırdığı harika gecede, taslaklarda buldum şimdi, yayınlamamışım, ama şimdi okuyunca bir yandan çok tanıdık geldi bazı sahneler,diğer yandan 1 senede aslında ne kadar değişmiş hayatımız, güldüm kendi halime...Özgürlükler, kan ter içinde kalmalar, uyku ile unutulanlar ve özellikle her an ve sürekli içine düştüğümüz çelişkiler üzerine...
 
 
İlk yarı aklımdan geçenler--Alya uyku saatini çoktan geçmiş, yorgunluk hiperaktivitesine tutulmuş durumda:


Allah'ım ne akla hizmet getirdik bu yerinde durmaz çılgın veleti bu minnacık caz bara! Ne düşünüyordun ki Nazlı! Caz bar ya bu, bildiğin loş ve canlı müzik ortamı, bir de dar, bir de üst katı ve yüksek yüksek merdivenleri var. Ama olmaaz Nazlı hanım o çok görmek istediği ve senelerce beklediği caz barı görmek için Alya'sının 1,5 yaşına gelmesini beklemiş, daha da bekleyemez! Hadi bekleyemedin madem, madem totonu tutamıyorsun evde, kızını bağımsızlaştır kendinden de sakin ev ortamından uzaklaştırma, çocuğun canı çıkıyor ayrı, senin canın çıkıyor ayrı. İyi ki arkadaşların da geldi bari, iki çift laf edemedin, ne anladım ben bu işten, Nardiss'e gittim diyebilmenin, dekorasyonunu görebilmenin dışında. Kan ter içinde de kaldın emziricem diye zaten. Offf Nazlı bu son olsun!

Buarada Alya'nın sesi şarkı söyleyen arkadaşımız Ceyda'nın sesini bastırdığı bir anda ben sandalyeyi devirip ondan da yüksek bir ses çıkardıktan sonra arkadaşımın yorumu:

"Alya gayet normaldi, sen panik yaptın!"

       İkinci yarı aklımdan geçenler--Alya arabasında mışıl mışıl uykuya dalmış durumda:

Allah'ım ne iyi yapmışız da gelmişiz, Ceyda'nın ne de güzel sesi var, insanı pozitif bir ruh hali kaplıyor. Ortam nefis, çok keyifli. Ohh arkadaşlarımı da görmüş oldum, sohbet harika. New York'ta bir yer altı caz klüpte gibiyiz. İyi ki yukarıya oturmuşuz, hem Ceyda'yı hem de kuş bakışı tüm müzisyenleri görüyoruz buradan. Alya'yı da iyi ki yanımıza almışız, uyandı mı, nasıl uyudu, koşarak mı dönsek napsak derdimiz yok ohh hayat yine çok güzel--burada bir kuş cıvıltıları eksik--

Kıssadan hisse: Annelik baştan sona çelişkiler yumağı demek ve kan ter hep geçiyor günün sonunda bebeğiniz uyuyunca, sabır tek ve belki de en ihtiyacı(m)ız olan.


Çok merak ediyorum siz de yaşıyor musunuz aynı çelişkileri gün içinde, hatta aynı saat içinde bile?

11 yorum:

  1. Kapıdan çıkmaya cesareti olmayan ben, önce bir plan yaparak evet evet şuralara gidip şunları yapabiliriz diyorum, 2 sn sonra da evde olmakta güzel aman boşver moduna giriyorum. Bu bir çelişki mi :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet evet bu da çelişki olsun, ben de kendimi iyi hissedeyim :))

      Sil
  2. Hem de nasıl çelişki aynı anda bile oluyor düşüncelerim hep çelişkili. Ama farkettim ki düşündükçe karmaşıklaşıyır ilk anda aklına ne gelirse bir deli cesareti ile girişilenler güzel oluyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aynen aynen benim de öyle, aynı anda 2 farklı şeyi hem düşünüyorum hem istiyorum, sonra uyuyup uyanınca yeni bir gün başlıyor:)

      Sil
  3. İşte bu bana sürekli oluyor ya.. İstiyorum ki gittiğim her yere Eylül de benimle gelsin. Ama hep aynı döngü işte.. Enerjisi bitmeyen sağa sola koşuşturan minik bir cadı,, peşinde ben :) Onsuz çıktığımda da aklım onda kalıyor yine bir huzursuzluk rahatsızlık durumu! Sanırım ben en çok anca beraber kanca beraber mantığını uyguluyorum.
    Peki ne zaman bitiyor bu tempo? 2-3 yaşından sonra biraz daha mı kolaylaşıyor? cevabın "EVET" olmasını çok yürekten umut ediorummmmm :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yaşasın çok iyi hissediyorum, yanlız değilim, sen de değilsin Pınar :) 3de ne oluyor henüz bilmiyorum, bilen var mı? :) ama 2,5 için söyleyebilirim ki daha rahatlıyor, çünkü bazen kendi evde kalmak istiyori anneane babanneyle kalmayı kendi isteyince senin de daha az aklın kalıyor, alan memnun veren memnun modu oluşabiliyor :) az kaldı sık dişini :)

      Sil
  4. hemde ne çok nazlıcım.. onsuz bişiy yapamıyorum.. 3üne gircek neredeyse onu bırakıp bir yere gitmişliğim yok.. nereye gidersek onu da götürdük.. çocukluğunu yapıyor evet.. ağlıyor.. oturmak istiyor.. keşfetmek istiyor.. e haklı tabi.. bende korkuyorum, birşey devirir, ayağı takılır, düşer diye.. yaya yaya yiyeceğim yemeği 5 dk bitirip çıktığım çok oluyor..
    herşeye rağmen hayat onlarla güzel be..
    sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet aynen.. hep benzer şeyleri yaşıyor olmak insanı iyi hissettiriyor :) günün sonunda herşeye başka bir boyut katıyorlar değil mi..

      Sil
  5. aynen bende de var malesef ilk önce çocuk için değişiklik modunda oluyorum sonra bu deşiklik onun düzenini mutlaka bozacağı için aman boşver burnumdan gelecek boşverrrrr diyorum 1 dk sonra ne kendim için nede kızım için bişey yapıyorum ben ama böyle olmayan anne varmıdır?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sanırım yok, her gelen yorum bu yönde baksanıza :)

      Sil
  6. Evet çok ve sık yapıyorum. Boşyere!
    daha dün, bir bebek ziyaretine giderken Ada'yı götürmemekti niyetim. Rahat olayım, zaten evde minik bir bebek var diye düşünmüştüm. Sonanda vazgeçip Ada yı da götürdüm. Hiçte korktuğum olmadı!!! evin ablası okuldan gelince bir güzel oyun oynadılar. Eziyet olmadı!! ve ben gayet rahattım Ada yla da:))

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...